Haber: MERVE İNANÇ – MEHMET REBİİ ÖZDEMİR / Kamera: DURSUN ALKAYA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Samsun’da; “2019 yerel seçimlerinde yerel seçimlerdeki başarımız sonucunda 2023’te bu ucube sistemi değiştirebilir miyiz diye yola çıktık ama maalesef başaramadık. Bu süreçte çok saçma iftiralarla karşılaştık, ama kulak tıkadık. Ben bu seçimlerin en büyük sürpriz olduğuna inanıyorum” dedi. “En büyük sürpriz İYİ Parti olacak” dedi. Akşener ayrıca, “Cinayet kötü bir şeydir, övülmek mümkün değil ama ben ‘O günlerde yapıldı, acı bir şeydi ama cesaret vardı. Sonucun prestijinden korkmuyorduk.’ “Sinan Ateş’in kızı bugün bu kadar korkuyorsa, bugün Türkiye’de yaşayan insanlar Hrant Dink gibi sırtından vurulabiliyorsa, failler serbest kalabiliyorsa korkaklık ortada demektir” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Samsun İl Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Akşener ziyaretinde; Kendisine İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta ile İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Oktay Vural eşlik etti.
Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Akşener, şunları söyledi:
“BU SEÇİMLERİN EN BÜYÜK SÜRPRİZİ İYİ PARTİ OLACAK”
“Samsun bizim için değerli bir şehir. Eğer gerçekten dürüst hizmet edilebilseydi, bu kutuplaşmadan çıkılsaydı ve Samsun halkına hizmet rekabeti olsaydı Samsun uçardı. Sanayi şehri haline gelirdi.” Turizm ve tarım… İki kutup arasına sıkışmış bir Türkiye ve bunun sonucunda da ahlaki değerlerimize göre oy veren bir Türkiye göreceğiz.” DÜZGÜN Partisi, ..’yi buradan çıkarmak ve milletimizin dinlendiği bir sistemi kurmak için bu seçime özgür ve bağımsız bir parti olarak girmiştir.
Ne yazık ki 2017 yılında ucube bir sistem benimsendi. Bu ucube sistemi değiştirmek için bir ittifaklar sistemi oluşturuldu. Biz de o ittifak sisteminde yer aldık. 2019 yerel seçimlerinde yerel seçimlerdeki başarımız neticesinde 2023 yılında bu ucube sistemi değiştirebilir miyiz diye yola çıktık ama maalesef başarılı olamadık. Bu süreçte çok saçma iftiralarla karşılaştık ama kulak tıkadık. “Bu seçimlerin en büyük sürprizinin İYİ Parti olacağına inanıyorum.”
“SİNAN ATEŞ’İN KIZI BUGÜN BU KADAR KORKUYORSA ONURLULUK YOLUNDA DEMEKTİR”
Akşener, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili soruyu şu şekilde yanıtladı:
“Dün Sinan Ateş cinayetiyle ilgili olarak ‘erkeklik’ ve ‘cinayet’ kelimelerini kullandım. Suikast değil, ‘cinayet’ ve ‘erkeklik’. Orada dedim ki, bizim geçmişimizde, böyle söyleyince öğrencilik yıllarımıza, 1970’lere geliyoruz… O zaman da oldu bu tür şeyler, cinayet kötü bir şeydir, övülmez, cinayet acıdır. Olayın arkasında durmak mümkün değil ama ben de ‘O günlerde yapıldı, acı bir şeydi ama içinde yiğitlik vardı, dolayısıyla korkmadık’ dedim. Bakın asıl sorun şu, ‘korkmazdık.’ Sinan Ateş’in kızı bugün bu kadar korkuyorsa, bugün Türkiye’de yaşayan insanlar Hrant Dink gibi sırtından vurulabiliyorsa, failler serbest kalabiliyorsa korkaklık ortada demektir.
“TÜRKİYE’DE İSİMLİ BİR DEMOKRASİ EKOSİSTEMİ VAR”
Hrant Dink’in öldürüldüğü günden, katilinin serbest bırakıldığı andan itibaren son derece çirkin ve iğrenç bir eylem olduğunu düşünüyorum… Sonuç olarak katilin ve katilinin serbest bırakılması ve cezalandırılması yanlıştı. ; Vatandaşın hukuka güvenmesinin önemli olduğunu söyleyen bir insanım. Aynı yerde duruyorum.
Türkiye’nin korkaklığı sistem haline getirmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Aşağılık bir terör örgütü. Bunun üzerine korkaklığı bir alışkanlık ve yöntem haline getirenler bir anda birbirlerine girdiler ve kitlesel bir linç başlattılar. Bu iş Avrupa’dan bile devam etti… İsimsizler. Evet, korkakça. Naz bebeğin öldürülmesi alçaktır, Aybüke öğretmenin öldürülmesi alçaktır, Fethi Sekin’in öldürülmesi alçaktır, Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesi alçaktır. Pek çok kişinin ismini sayabilirim, Yasin Börü’nün öldürülmesi korkaklıktır. Türkler ve Kürtler… Sesini duyurmak için katledilen her birey korkakça katledildi.
‘Müminin dalına bas da ondaki imanı gör’ diyorlar. Dolayısıyla Sinan Ateş’in katillerinin bulunamaması, öldürenlerin uyuşturucu tacirleri olması, siyasi cinayet gibi gösterilmesi ve herhangi bir siyasi sistemin kurulmaması, çocuğun el ve ayaklarının buz gibi olması kanaatindeyim. ‘Anne seni de öldürecekler’ diyerek titreyerek hareket etmesi bu terör örgütünün yandaşlarını kızdırdı. Onu rahatsız etmekten daha doğal bir şey yoktur. Elbette rahatsız olacaklar. Rahatsız olmaları umurumda değil. Ama çok utanç verici şeyler oluyor. Parlamentoda; Bebek katiline ‘namuslu’ diyorlar, bebek katili üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyorlar, bebek katilinden sanki büyük bir devlet adamı, büyük bir insanmış gibi bahsediyorlar. Herkes gökyüzüne bakıp ıslık çalıyor. Birileri bunu demokrasi hareketine dönüştürüyor. Türkiye’de çok farklı, korkak bir demokrasi ekosistemi var. “Ben Meral Akşener olsam onların yüzüne ayna tutmaya devam ederim.”
Yerel seçimlerde Samsun’dan beklentilerinin neler olduğu sorulduğunda Akşener, şunları söyledi:
“Samsun’da, büyükşehirde, İYİ Parti konusunda iddialı olduğumuza inanıyorum. İmren Hanım’ı tanıyorum, tanıyorum. Kocaeli’de 1994’te İmren gibi Doğru Yol Partisi’nden adaylık teklif ettiler. Karşımda Sefa Bey vardı, Belediye Başkanı, Osman Pepe de Refah Partisi çıkarken adaydı, yüzde 22 oy aldım, kadınlar inanırsa yaparlar, o biraz daha profesyonel. Ben Tarih öğretmeniydim. O bir iş adamı. Ben İmren Hanım, Belediye Başkanımız Necati “Cumhurbaşkanımızın rahat duracağına ve diğer arkadaşlarımızın da çok iddialı olduğuna inanıyorum. Bunu propaganda olarak söylemiyorum. Onun için Samsun’daki durumumuz yeterli.”
